Kayıp Şehir (Caşua)

Kayıp şehir,
Kayıp şehir yüzyıllardır Rusya bilim adamlarının, moscow (moskova) bilim ve araştırma enstitüsünde
araştırdığı bir şehir idi; kayboluşunun sebebi rusyanın bir kısımında (üst kısımları) çıkan iç savaş nedeniyle mazlum ailelerin
rabbe isyanlarında dolayı(sebebi'nin bu olduğu söylenmekte) kayıp şehir'in 1901 yılında 9.1 depremi ile sarsıldığı
ve deniz yakını bir şehir olduğu için tsunami'ye kapıldığı söylenmekte.
enkazdan 1-2 ay sonra rus bilim adamlarının yaptığı araştırmaya göre şehir bulunanamamıştı, fakat şehir'den geriye kalan kıyıda 3000'e yakın insanın bulunduğu söylenmekte,
bilim adamları insanların üzerinde araştırma yaptıktan 3 yıl sonra insanların sokakta marketlerde
bulunan yiyecekler nedeniyle bir hastalığa yakalandığı söylenmişti..
f akat 7 ay sonra kazan bilim ve araştırma merkezinden george cans isminde bir bilim adamı
bu açıklamaları inkar ederek; bunun denizin ölçülemeyen dibinden bir virüs olduğunu söyler
çünkü bir yiyecek bir insanın derisini soyarak onların vücudunda hala bazı organların hasarsız çalışmasına neden olamazdı...

fakat moskova bilim ve araştırma enstitüsü insanları korkuya kapılmaması için,
bilim adamı george cans'a bir suikast düzenledi.
1902'de george evinde küvetinde, boğulmuş şekilde bulundu.
fakat zorlama izi bulunamadı, ve dalgınlığı nedeniyle boğulduğu söylendi....
moskova bilim ve araş. enstitüsü insanlar üzerinde deneyler yaptılar,
binlerce insanı kıyıya zincir ile bağlamışlardı,
yiyecek ve içeceklerini karşılamışlardı,
bundan bir yıl sonra, bağlanan insanlar artık yemek yemeden yaşama bağışıklığıyla gelişti.
ve insanlardan şöyle sözler duyulduktan sonra bir anda alev alarak yandılar.
o yüce o ulu.....
ve M.B.A.E. insanların hasarsız organlarını başka insanlarda denemeye başladılar...

Kayıp şehir araştırmaları devam ediyor du M.B.A.E araştırmalarını insanlar üzerinden yapıyorlardı,
bu yüzden insanlar rahatsızlardı ,
kral araştırma bakanı john kayner'i huzuruna davet etti,
john içeri girdi ve;
Kralım' dedi
Kral sağına ve soluna bakarak; john.dedi
"araştırma için harcadığım para boşa gitmemiştir,dedi
John:efendim araştırmamız da ne kusur vardır, nede kusursuzuz,
yani insanlar da denemelerimizin onlar ile olmasını istemiyorlar,
sizde biraz yardımcı olsanız,dedi
kral;
nedemeye çalışıyorsun bakan dedi
-para yetersiz mi diyorsunuz?
john;
hayır efendim sadece herkes gibi bende kuşkuluyum,
ya gerçekten allah diye bir tanrı var ise ve gerçekten bizi sınıyorsa bunların hiçbir anlamı olmaz değilmi?
Kral; sen ne zırvalıyorsun bizim tanrımız ve koruyucumuz jüpiterdir, hem bir kanıtda yok değilmi?
fakat dedi john kral sözünü kesti...
ve kral kraliçesinin koluna girdi ve prens'e baktı şöyle dedi yarın oğlumun doğum yıl dönümü,
beni rahatsız etme dedi..
john sokaklarda gezinirken yaşamın sesini dinliyordu, ve kendini masum hissetsede elleri bun aizin vermiyordu.
evine girdi ve yattı düşüncelere kapıldı uyumaya tam dalıyorken, kapı çaldı ve kapıya baktı, ve korkudan bayıldı....

John saskinlik ile kapida bayilmisti, karsindaki kardesi tom ve yaninda da by george duruyordu.
John kendine geldiginde karsininda olum haberini duydugu george bir yanda ise yillar oncesinde ormana birakilan kardesi...
Jonh saskinlik ile sagina ve soluna bakarak elini gozune surterek ovdu.
Utanma,korku ve uzuntu duygularini bir anda yasiyordu .george iki elinin avucuna birbirine vurarak, ''acikan yokmu ''diyerek evi imis gibi buz dolabini
acti .sonra yuksek ses ile hakirdi ''lanet olsun bira yokmu ''diyerek john korkarak ''icki haram ''dedi fakat derin bir nefes saldi, oh soyledim der gibi.
George sen de o allah di degilmi?hah o iste sacma sapan islamcilardansin degilmi?
John kaslarini catti ve george nin ustune yuruyorduki george bagirarak .
''Saka saka beartik islamciyim dedi ve kahkahalarina engel olamadi.
Sonra bir dakikalik bir sezsiz lik oldu ve kapi birkere daha caldi ama sert bir calis bu ama john un kulagi bunu biryerden isiriyordu.
Kapi acildi o bas agritan sesi ve nefreti arti beynine cekilmis bir foto gibi kabus omus artik

Bu john'un ev sahibinin sesi idi
john kapıyı sakince actı, ve "buyrun" dedi
ev sahibi bağırarak "John kiranı ödememekte kararlısın galiba" dedi
john "kusura bakmayın denkleitirmeye çalışıyorum" dedi
-Gerçektenmi kusara bakmayayımı sen dalga mı geçiyorsun
-isterseniz evinizden hemen çıkabilirim dedi
-Sen dua et vicdanım el vermiyor dedi ve eliyle ağzını kapatıp kafasını az biraz çevirdi
-merak etmeyin bizde tek ilaha inananlarız dedi
-Gerçektenmi? Kusura bakma ben seni o putperest insanlardan sandım
-burada 6 aylık komşuyuz ama birbirimizi hiç tanımıyoruz bence bu ikimize de ders olsun rabbin istediği gibi her insanı görünüiüne göre yargılamayalım
-haklısın insanların Tek "RAB"be inanması beni çok deli ediyor ben seni onlardan sandım
-Haklısın bana lütfen kira konusunda mühlet ver
-Senin bana en büyük kiran doğruluğundu, imkanın olmadığı sürece verme,
-Hayır kabul edemem, Bu karşılıklı RAB için ticarettir
-Bende RAB için infak etmek istiyorum dedi
Böylece bir 30dk boyunca bunu tartıştılar
sonra ayrıldılar

John derince içini çekti ve dediki; Rab için konuşulanlar beni çok mutlu ediyor.
dedi ve akpı tekrar çaldı
arkadaşı ve kardeşi çok şaşırdı çünkü bir bakanın devletine karşı çıkması tuhaftı
O sırada kapı çaldı
John pencereden dışarı baktı
ve görevli şef vs. dışarıdaydı
john kapıyı açtı ve şef yardımcıları hepsini yakaladı john nun gözleri bağlı biryere gidiyordu.

John nereye gittiğinden habersiz yürüyordu
Ve şef ona;
-Sen Vatan hainisin dedi
-Sen rab için Nelere katlanılır bilirmisin, Yada nelere katlanılmış
-Sen işkencelere katlanan müminlerin neler çektiğini Rab için ailesinden vazgeçenleri
-Sen bunları boşver nereye gittiğini biliyormusun
-Hayır Bilmiyorum ne önemi var aslanlaramı atacaksınız Hz.perpetua olurum
-Mağarayamı kapatacaksınız Hz.maximilyan vd. olurum
-ateşemi atacaksınız Hz.ibrahim olurum dedi
Ve adam kafasına sopayı vurdu ve kahkahalar attı;
Seni ne ateşe ne aslanlara atacağız Sen Kayıp şehir sularında deney olacaksın ne öldüreceğiz nede diri bırakacağız Cehennemi burada yaşayacaksın dedi
Demeye kalmadı John Kafasıyla adamın burnunu kırdı ve sonra neler oldu

Sonra Şef John'a baktı ve yumrugunu sert ve hızlı bir şekilde attı.
John güldü ve;Siz kormanız gerekenden değil asıl korkmamanız gerekenden korkuyorsunuz.dedi
Şef:sen artık bunu gittiğin yerde balıklara anlatırsın.dedi
-Ben Rab'den başka kimseden korkmam,
-Göreceğiz, Senin dediğini diyenler vücutsal sıkıntılar yaşadı.dedi ve kahkaha attı
-Olsun Biz Burada nasıl acı çekeceğimizden değil Asıl hayata nasıl bir şekilde gideceğimiz adına endişeliyiz dedi
Şef ona bir yumruk daha atarak; Bana bunları anlatmana gerek yok.dedi
-Çünkü inansaydım senden önce öldürdüğüm nice insana inanırdım
-Olsun Bir İnsanın Tövbe etmesi hangi insana bağlı oldugu değildir, Çünkü sen belkide benide öldüreceksin,Ama benden sonra gelenlere inanacaksın,Şüphesiz Rab gerçekten çok bağışlayıcıdır.
Şef elini çenesine sürterek Biraz Düşündü.
Ve şöyle dedi;Zindanına gir ve kimseye fitnelerinden saçma dedi
ve kapıyı kilitleyerek düşünerek Zindan kapısına kadar gitti.
Kapıda biraz düşündü ve geri döndü.
Johna şöyle dedi;Gerçekten inandığın Tanrın var ise ona dua et beni bağışlasın dedi
John: Gerçekten amacın tövbe ise sen Rabbi ara o seni bulur dedi
Şef dalga gecer gibi ama düşünceyle gülümseyerek koridorun sağına ve soluna doğru başını çevirdi
ve şöyle Dedi;Umarım Öyle Olur dedi
Bu arada tom ve george Birlikte sokak ta gezinerek düşünüyorlardı john nerede tutulabilir dedi
george:Belkide ağzından laf almaya çalışıyorlardır.dedi
Tom:Biraz akıllı düşünsek, john ne bilebilirki Ağzından laf almaya çalışsınlar dedi
ve o sırada şefin iki yardımcısı karşılarından geliyorlardı.
hemen telaşlandılar.
2 saniye boyunca göz göze geldiler.
Şef'in adamları silahlarını çektiler
ve tom ve george kaçmaya başladılar
Bu arada john cebindeki tel ile zindan kapısını açmıştı.
koridorlarda çıkışı arıyordu.Bu arada bekçi John'u Casus sandı ve arkasından hanceri saplamaya gitmiş.
Nöbetçi neredeyse 2 metreye kadar yaklaşmış johna o sırada John arkasına bakmış bekçi tam karnına saplamış bıçağı

DEVAMI SONRA OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜRLER

John Karnına saplanan bıcağı hiç düşünmeden Bekçiyi alt etmeye bakıyordu, Bekçiyi öldürmesi onun tek kurtulma ihtimali idi.
John Acı çekerek Karnına doğru Başını eğdi, Bekçi ona baktı ve onun mahkum oldugunu öğrendi, Ve şöyle bağırdı "ne yaptım ben, Ne Yatım ben!!"
John hafiften gülümsedi ama Karnına sağlı olan bıçagın acısı fazla Rahatlık sağlamıyordu.
Bekçi Yine Bağırdı " Şef Bunu Duyarsa beni öldürürr!!" Dedi
John O sırada düşünüyordu, Bu adama saldırması normal değildi.
Çünkü O da Kendi Gibi Birisi İdi, Sadece İşini Yapmaktaydı.
-Bazen Din'in ve inancın değildir yargı yapmanın sebebleri Johnu da bu durumda düşündüren bu idi.
-Ve john Bunları Düşünerek Şöyle dedi: Hey Sakin ol Bu senin İşin, Bunun Sorumlusu benim
-Bazı zamanlarda senin Dinin Dışında Olanlara Ve senin inancın karşısında olan bir Devletin Hükümdarlıgın bile Kuralları Doğrudur.dedi
-Hapishane, Okul, Cami Vs Yalnış şeyler değildir ancak buna verdiğin Deger bunnun sana verdiği Katkılar Değersizse Kabul edilemez.
-Ancak Bazen bunlarada Uymak gereklidir.
-o nedenle Bu hapishaneden Kacma planım Doğru Değildi.Der
Sonrasında Johnun Karnındaki Bıçak canını Yakmaya Başladı.
Bekçi Şöyle dedi: Bu zamana Kadar Yaşıyorum senin Gibi Yaşantımı Pardon Pardon Yaşantımızı yaşantılarımızı Bu kadar açılayan sözleri Duymamıştım. İçimdeki ses resmen Şef'ten Korkumun Sadece Bu hayata Ait olduğunu Hissettirdi.
-Seni Hemen Bir Hastahaneye Götürmeliyim Senle KOnuşacak Çok Şeyim Var dedi.
Bu arada Tom ve George Şef'in İki adamın kurtulma Halindelermiş, Ancak Çok Komik Bir Durumda olduklarının Farkında Değillerdir.
Tom Hala Deniz Kenarı Orman İçindeki Ağaç Evini Düşünüyormuş Bir yandanda Rabbe olan inancı düşünüyormuş.
George ise Rabbe zaten Kuşkusuz inanan ama Şefin İlk Johnu Ve kendilerinin aldığında tekrar salıp ve şimdi adamlarına kovalatması imiş
Sonunda Şefin Adamları nefesleri tükenen george ve tom yakalanmış.