İmmanuel
İmmanuel
İmmanuel
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
İmmanuel


 
AnasayfaAnasayfa  EtkinlikleriEtkinlikleri  PublicationsPublications  AramaArama  GaleriGaleri  Nüzul Calismasi (Henna) Empty  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 Nüzul Calismasi (Henna)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Yönetim
Denetim



Mesaj Sayısı : 362
Tecrübe : 122
Puan : 14
Kayıt tarihi : 06/08/17

Nüzul Calismasi (Henna) Empty
MesajKonu: Nüzul Calismasi (Henna)   Nüzul Calismasi (Henna) EmptySalı Ağus. 15, 2017 8:09 pm

(68.) KALEM SURESİ

ALLAH’IN ADIYLA

1- N. Kaleme ve satır satır yazdıklarına Yemin olsun.
2- Sen, Rabbinin nimetiyle bir mecnun değilsin.
3- Gerçekten senin için kesintisiz bir ecir vardır.
4- Gerçekten sen, pek büyük bir ahlak üzeresin.
5- Artık yakında göreceksin, onlar da görecekler.
6- Sizden, hanginizin 'fitneye tutulup-çıldırdığını.'
7- Elbette Rabbin, kimin kendi yolundan şaşırıp-saptığını daha iyi bilendir; ve kimin hidayete erdiğini de daha iyi bilendir.
8- Şu halde yalanlayanlara itaat etme.
9- Onlar, senin kendilerine yaranmanı arzu ettiler; o zaman onlar da sana yaranıp-uzlaşacaklardı.
10- Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, aşağılık,
11- Alabildiğine ayıplayıp kötüleyen, söz getirip götüren,
12- Hayrı engelleyip sürdüren, saldırgan, olabildiğince günahkar,
13- Zorba-saygısız, sonra da kötülüğüyle ün salan;
14- Mal ve çocuklar sahibi oldu diye
15- Ona ayetlerimiz okunduğu zaman: 'Eskilerin uydurma masallarıdır' diyen.
16- Yakında biz onun burnu üzerine damga vuracağız.
17- Gerçek şu ki, biz o bahçe sahiplerine bela verdiğimiz gibi, bunlara da bela verdik. Hani onlar, sabah vakti onu (bahçeyi) mutlaka devşireceklerine dair yemin etmişlerdi.
18- Hiç bir istisna yapmıyorlardı.
19- Fakat onlar, uyuyorlarken, Rabbin tarafından dolaşıp-gelen bir afet üstünü sarıp-kuşatıverdi.
20- Sonunda (bahçe) kökünden kuruyup-kapkara kesildi.
21- Nihayet sabah vakti birbirlerine seslendiler.
22- 'Eğer ürününüzü devşirecekseniz erkence kalkıp-çıkın.'
23- Derken, aralarında fısıldaşarak çıkıp-gittiler:
24- 'Bugün sakın oraya hiç bir yoksul girip karşınıza çıkmasın.'
25- (Yoksulları) Engellemeye güçleri yetebilirmiş gibi erkenden gittiler.
26- Ama onu görünce: 'Muhakkak biz şaşırmışız' dediler.
27- 'Hayır, biz yoksun bırakıldık.'
28- Mutedil olan biri dedi ki: 'Ben size dememiş miydim? (Allahı) Tesbih edip yüceltmeniz gerekmez miydi?'
29- Dediler ki: “Rabbimiz seni tesbih eder, yüceltiriz; gerçekten zalim imişiz.”
30- Şimdi birbirlerine karşı kendilerini kınamaya başladılar.
31- 'Yazıklar bize, gerçekten azgınmışız' dediler.
32- 'Belki Rabbimiz, onun yerine daha hayırlısını verir; muhakkak biz, yalnızca Rabbimize rağbet eden kimseleriz.'
33- İşte azap böyledir. Ahiret azabı ise, muhakkak çok daha büyüktür; bir bilseler.
34- Doğrusu, muttaki olanlar için Rableri katında nimetlerle donatılmış cennetler vardır.
35- Öyleyse, teslimleri suçlu-günahkar olanlar gibi kılar mıyız?
36- Size ne oluyor? Nasıl hüküm veriyorsunuz?
37- Yoksa ders okumakta olduğunuz bir kitap mı var?
38- İçinde, neyi seçip-beğenirseniz, mutlaka sizin olacak diye.
39- Yoksa sizin için üzerimizde kıyamete kadar sürüp gidecek bir yemin mi var ki siz ne hüküm verirseniz o, mutlaka sizin kalacak, diye.
40- Onlara sor: 'Hangisi bunun savunuculuğunu yapacak?
41- Yoksa onların ortakları mı var? Şu halde eğer doğru söylüyorlarsa, ortaklarını getirsinler.
42- Ayağın üstünden (örtünün) açılacağı ve onların secdeye çağrılacakları gün, artık güç yetiremezler.
43- Gözleri 'korkudan ve dehşetten düşük', kendilerini de zillet sarıp-kuşatmış. Oysa onlar, (daha önce) sapasağlam iken secdeye davet edilirlerdi.
44- Artık bu sözü yalan sayanı sen Bana bırak. Biz onları, bilmeyecekleri bir yönden derece derece (azaba) yaklaştıracağız
45- Ben, onlara süre tanıyorum. Elbette benim düzenim sapasağlamdır.
46- Sen, onlardan bir ücret mi istiyorsun ki, haksız bir borçtan dolayı ağır bir yük altında kalmışlar?
47- Yoksa gayb onların yanında mıdır ki, kendileri yazıp duruyorlar?
48- Şimdi sen, Rabbinin hükmüne sabret ve balık sahibi (Yunus) gibi olma; hani o, içi kahır dolu olarak (Rabbine) çağrıda bulunmuştu.
49- Eğer Rabbinden bir nimet ona ulaşmasaydı, mutlaka yerilmiş ve çıplak bir durumda (karaya) atılmış olacaktı.
50- Fakat Rabbi onu seçti ve onu salihlerden kıldı.
51- O inkar edenler, zikri işittikleri zaman, seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi. 'O, gerçekten bir delidir' diyorlar.
52- Oysa o alemlere bir zikr den başka bir şey değildir.

Her şeyin sahibi heran heryerde olup biteni gören Allahın adıyla

N. Arapçada nun demektir.Muhammed peygamberi yalanlıyorlardı. O büyücüdür sihirbazdır, şairdir, kahindir.
Muhammed peygamber ise Allah katından gönderilmiş bir elçidir. Kimi örnek alırsan onun izinden gidersin kimin izinden gidersen onun geçtiği yollardan geçersin (alıntı) örneklerimiz Hz. Muhammet diğer peygamberler ve teslimlerdir. Elhamdüllah. İnkar edenlere kesintisiz aşağılık ve sonsuz bir azap hazırlanmıştır. Bahçe sahipleri mallarının kenilerine ebedi kalacağını sandılar Allah katında bir azap gelinceğe kadar. Ama onlar tevbe ettiler.Rabbi onlara katından güzel bir bahçe armağan etti .
Allah bize kalemle yazmayı öğretti Allahın adığla yazmak okumak yani hayatındaki her şeyde Allahın yolunda yapmaktır gayretimiz ve çabamız. Fakirde olsak, zenginde olsak sonu cennettir inşallah yani dünya haatında yetim yoksul fakir zengin olmak önemli değildir önemli olan Rabbin ipine sımsıkı tutunarak yaşamaktır. Cennete yada cehenneme dünya hayatına sergilediğin tavırla hakedersin.

Allah her insanı imtihan ediyo ,kimilerini açlıkla kimilerini toklukla kimilerini zenginlikle kimilerinide fakirlikle,Allah insanlara örnekler vermiştir.
ibrahim.24 Güzel bir söz, güzel bir ağaç gibidir ki, onun kökü sabit, dalı ise göktedir.

ibrahim.26- Kötü söz ise, kötü bir ağaç gibidir. Onun kökü yerin üstünden koparılmış, kararı (tutunma imkanı) kalmamıştır.

Allah insana iyiyide kötüyüde öğretti,Allah bize bi görev veriyor önemli olan bizim bu görevi yerine getirip getirmememiz,her insan iyilik yada kötülük yolunda attığı her adımı kendisi için atar.Vazgeçmesi gereken bişey varsa ondan vazgeçmek yada geçmemek ona bağlı vazgeçersede kendisi için vazgeçmezsede kendisi için vazgeçmemiş olur.İnsan başkası için bi şey yapamaz,sadece kendisi için yapabilir.

Rad.6- Onlar, iyilikten önce kötülüğü çabuklaştırmak istiyorlar; oysa onlardan önce nice örnekler gelip-geçmiştir. Ve şüphesiz, senin Rabbin, zulümlerine karşılık insanlar için bağışlama sahibidir ve şüphesiz senin Rabbin, cezası çok şiddetli olandır.

(Alıntı) Nefes alıyorsan vakit var demektir.
Nefes alıyosan vakit var demektir,yani her nefes aldığın vakit cennete gitmek,daha iyi bi insan olmak için vakit var demektir.

Allah herkese adildir,adil olmayanlar Allaha ne kötü şeyler yakıştırır Allah bütün kötü yakıştırmalardan uzaktır.
10- Eğer Allah'ın üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı ve Allah gerçekten tevbeleri kabul eden hüküm ve hikmet sahibi olmasaydı (ne yapardınız)?




Yazanlar:Henna-Asiye-Özge-Hacer-Gamze-Ümmühan.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Nüzul Calismasi (Henna)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Nüzul Çalışması 2 (Henna)
» Nüzul Çalışması (Henna) 3
» Nüzul Çalışması (Henna) 4
» Nüzul Çalışması (Henna)
» Nüzul Çalışması (Özge) 4

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
İmmanuel :: Arşiv :: Forum-
Buraya geçin: